Muhterem kardeşlerim! Vaazlarımızı tâkip eden kardeşlerimizce bilindiği üzere, sohbetlerimiz esnâsında sırası geldiğinde bâzı duâların fazîletlerini açıkladığımız zaman, sohbet bitiminde birçok kimse etrâfımızı sararak: “Bu duâyı bana yazar mısın?” demekteydiler. Ben de bâzen birkaçına özel olarak, bâzen de evvelce yazdığımı teksîr edip (çoğaltıp) dağıtarak onların bu isteklerine karşılık vermeye çalışıyordum.
Ama sonra bunun yeterli olmadığını ve daha birçok mühim duâlardan kardeşlerimizin istifâde edemediğini düşünerek, bu hususta bir kitap hazırlamayı ve böylece daha önceden onlara vermiş olduğum sözü yerine getirmeyi münâsip gördüm veRabbim'in izniyle bu işe başladım. Nihâyet 1994 yılında“Duâlarım”adında bir kitap neşretmeye muvaffak oldum.
Burada şunu ifâde etmeliyim ki; 1992-1993 yıllarında hazırlamaya başlayıp ilk olarak 1994 yılında tabettiğim o eser, o zamanlarda vaazlarla meşgûliyetimin çokluğu sebebiyle, bilgisayarların ve yardımcılarımın da olmaması nedeniyle imkânlarımın az olduğu bir döneme rastladığından istediğim şekilde câmiiyyetli olmadı.
Dolayısıyla o kitabı hazırlamaya başlamam çeyrek asrı geçkin bir zaman önce vukû bulduğundan, konularla alâkalı hadîs-i şerîfleri cem etmem, hadîs tahrîclerini ilk kaynaklarına göre tafsîlatla yapmam ve o günkü melekeme göre tercemelerde titizlik göstermem imkânlar el verdiği nispette hâsıl olmuştur.
Bu nedenle yıllardır o kitabın bâzı tashîhlere ve ilâvelere ihtiyâcı olduğu bizce bilinmekteydi. İşte bu ihtiyâcı görerek 2014 yılının başlarında o kitabı tekrar gözden geçirdik, bâzı tashîhler ve ziyâdeler yaparak sizlere“Duâlarım”kitabını“İlâveli, Tashîhli Yepyeni Baskı”adı altında tabettik.
Böylece o tashîhle tabedilen kitabımız ilk baskılara göre çok daha güzel hazırlanmış olduysa da birçok fazîletli duâyı sonradan görmüş olmamız bizi sürekli bu konuda 7-8 cilt olacak çok şümüllü, şerhli ve îzahlı yeni bir eser yazmamız gerektiği fikrine sevketti. Bundan sonra“Duâlarım”kitabının bir muhtasar mâhiyetinde tek cilt olarak kalması ve duâlar konusundaki muhtevâsının câmiiyyeti nedeniyle“Ezkâr ve De‘avât Külliyâtı ve Duâ İlmihâli”diye tesmiye ettiğimiz, müsemmâsına muvâfık düşen yeni bir kitabın hazırlanması kaçınılmaz olduğundan biz bu işe giriştik ki inşâallâh bu yeni kitap en az yedi cilt olacaktır.
Bu Eserin, Müellifin Diğer Kitaplarından Farkı
Bu eser, bu konuda yazmaya başladığımız ve epeyce bir yol aldığımız“Ezkâr ve De‘avât Külliyâtı ve Duâ İlmihâli”nin birinci cildidir ki incelediğinizde müşâhede edeceğiniz vechile; bu eserin diğerlerinden farkı:
1)Konuların bölümlerle, baplarla ve fasıllarla birbirinden ayrılmış olarak tertip edilmiş olması,
2)Hadîs-i şerîfler arasında kaynak bakımından sıhhati ziyâ- de olanların öne alınması,
3)Her duânın başında kendisine âit özel başlık zikredilmesi,
4)Önceki kitaplarımızda mevcut olmayan birçok hadîs-i şe- rîf, zikir ve duânın mevcûdiyeti,
5)En mühimi de zikredilen hadîs-i şerîflere, duâlara ve zi- kirlere hiçbir Türkçe eserde bir arada cem olamayacak şekilde şerh ve îzahlar yapılmış olmasıdır.
Kur'ân-ı Kerîm'den başka hiçbir eserin hatâsız olmayacağı- naAllâh-u Te‘âlâkarar verdiğine göre; biz bu kitabımızın ku- sursuz ve hatâsız olduğunu iddiâ edemesek de bu eseri her yö- nüyle nispeten mükemmel bir kitap hâlinde sizlere arz etmeye âzamî derecede gayret etmiş bulunmaktayız.
Bu Ciltte Bulunan Konuların Tertîbi
“Duânın Fazîleti Hakkında Âyet-i Kerîmeler”,
“Duânın ile İlgili Hadîs-i Şerîfler”,
“Duânın Kabûl Olunacağı Zamanlar ve Mekânlar”,
“Uyku Arasında ve Uyandıktan Sonra Okunacaklar”,
“Kazâ-i Hâcet, Abdest ve Giyinme Duâları”,
“Teheccüd Namazıyla İlgili Duâlar”,
“İmsâk ile Güneşin Doğması Arasında Okunacaklar” ve
“Güneşin Doğuş ve Batış Vakitlerinde Okunacaklar” şeklindedir.
Diğer Ciltlerde Zikredilecek Konular
Bu kitabın ikinci cildinde inşâallâh:
“Sabah-Akşam Okunacak Duâlar ve Zikirler”,
“Sâdece Sabah Okunacak Duâlar ve Zikirler”,
“Sâdece Akşam Okunacak Duâlar ve Zikirler”
ve bunların teferruâtıyla alâkalı bölümler yer alacaktır.
Üçüncü ciltte ise inşâallâh:
“Ezan ve Kāmetle İlgili Duâ ve Zikirler”,
“Namazlardan Sonra Okunacaklar” ve
“Uyku Öncesi Okunacaklar”
diye başlayan diğer bölümler ele alınacaktır ki inşâallâh bu cildin ardından ikinci ve üçüncü ciltler kısa zaman içerisinde ardarda çıkartılacaktır. Daha sonraki ciltlerde ise inşâallâh:
“Gün İçinde Yapılacak Fazîletli Zikirler”,
“Gece Okunacak Fazîletli Âyet-i Kerîmeler”,
“Belli Vakitlere Bağlı Kalmaksızın Okunacaklar”,
“Namaz İçinde Okunacaklar” başlıkları altında birçok duâ ve zikir nakledilecek, sonra İslâm'ın diğer şartları olan:
“Oruç İbâdetiyle İlgili Duâ ve Zikirler”,
“Hac İbâdetiyle İlgili Duâ ve Zikirler” ve
“Zekât İbâdetiyle İlgili Duâ ve Zikirler” cem edilecek.
En son ciltlerde ise inşâallâh:
“Yolculuk Duâları”,
“Hastalık Duâları”,
“Hâcet Duâları” ve “Yeme-İçme Duâları” gibi farklı ne- denlerle okunması mesnûn olan rivâyetler derlenecektir.
Bu Cildin Sağdan Başlayan Kısmıyla İlgili Mâlûmât
Şunu da bildireyim ki; yataktan kalkarken başlayıp tekrar yatmadan önce okunacakların tümünü vird hâlinde tâkip etmek isteyenlere kolaylık olsun ve bu sâyede bütün zikirlerle amel etmek isteyenler diğer cildlerin çıkmasını beklemeden bu fazîletlerin hepsini elde edebilsinler diye bu cildin sağ tarafından başlayan Arapça kısmında bu husustaki duâ ve zikirlerin tümünü cem ettik. Tabî ki fazîletli zikirler çok olduğundan, günümüz insanı da gevşek ve meşgul olduğu için Arapça kısmında her konuda en mühim olanları bold (koyu siyah) olarak yazdık.
Allâh-u Te‘âlâcümlemize bu eserde zikredilen duâ ve zikirlerle meşgul olup,Yüce Rabbimiz'in zikrinden gaflet sebebiyle iki cihanda başımıza gelecek belâları savuşturmayı ve bu zikirler mukābilinde vaad edilen ecr-u mesûbâta (sevaplara) kavuşmayı nasîb-ü müyesser eylesin. Âmîn!
Son olarak şunu söylemeliyim ki; bu âciz kardeşiniz bu kitapta zikretmiş olduğum duâların ve fazîletli zikirlerin hepsiyle amel etmeye son derece düşkün olmam hasebiyle sizlerin de, bunlarla âmil olmanızı ziyâdesiyle temennî etmekteyim.Allâh-u Te‘âlâbu fakîri tembellikten, gevşeklikten, üşenip terk etmekten, nazardan, gözden ve bütün âfetlerden muhâfaza ederek, siz cemâat ve okuyucularına bağışlasın. Âmîn!
Yüce Rabbimizömrümüzün sonuna kadar hepimize gece ve gündüz saatlerinde bu zikirlerle meşgul olmayı ve her yap- tığımız işte, her okuduğumuz zikirde sâdece Zât-ı Ecelli E‘lâ- sı'nın rızâsını gözetmeyi nasîb-ü müyesser eylesin.
Ayrıca bu fakîri bu kitabın diğer cildlerini de tamamlamaya ve kıyâmete kadar ümmetin istifâde edeceği nice eserler hazırlamaya muvaffak eylesin. Âmîn!Yâ Mu‘în!
HÂTİME / SONSÖZ
Son söz olarak şunu da ifâde edeyim ki, bu eserde geçen duâ ve zikirlerle amele muvaffak edilen kardeşlerimiz, sâdece kendilerini kazandırmakla yetinecek kadar cimrilik etmemeli, bilakisÂişe(Radıyallâhu Anhâ)dan rivâyet edilen:
“Yanındaki komşusu aç iken tok olarak geceleyen kişi,(kâmil mânâda)îmân sâhibi değildir.”(el-Hâkim, el-Müstedrek, rakam:2166, 2/15)hadîs-i şerîfinin muktezâsınca amel ederek, zikir ve duâdan gâfil oldukları için ruhları mâneviyattan aç kalmış olan kimseleri de bunlardan haberdâr etmelidirler.
Yine böyleceEnes(Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen:
“Sizin biriniz kendisi için sevdiğini,(mümin)kardeşi için de sevinceye kadar(hakîkî mânâda)îmân etmiş olamaz.”(el-Buhârî, es-Sahîh, el-Îmân:6, rakam:13, 1/12;Müslim, es-Sahîh, el-Îmân, rakam:71, 1/67)hadîs-i şerîfini önemseyerek, bu fazîletlerden mahrum olan insanları da uyandırıp teşvîk etmelidirler.
NitekimEbû Mes‘ûd el-Ensârî(Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfteRasûlüllâh(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem):
“Kim(sevap kazandıracak)bir hayra(sâlih amele başkasını)delâlet(ve teşvîk)eder(de, o kişi de onunla amel eder)se onu yapanın ecrinin(sevâbının)bir misli de kendisine âit olur.”buyurmuştur.(Müslim, es-Sahîh, el-‘Imâre:38, rakam:1893, 3/1506;Ebû Dâvûd, es-Sünen, el-Edeb:125, rakam:5129, 4/334)
Mevlâ Te‘âlâcümlemize, efrâd-ı âilemiz, çoluk çocuğumuz, ekribâ-i teallukātımız ve bütün mümin kardeşlerimizle berâber bu mânevî hazînelerden istifâde etmeyi ve âhiret yolculuğuna îmân selâmetiyle ve büyük sermâyelerle çıkmayı nasîb eylesin.
Âmîn, bi-hurmetiTâhâveYâsîn!
Son duâmız âlemlerinRabbiolanAllâh-u Te‘âlâ'ya hamdetmektir.Allâh-u Te‘âlâ,Efendimiz Muhammed(Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)e, kardeşleri olan enbiyâ-i kirâma, ezvâc-ı tâhirâta, Ehl-i Beyt-iMustafâ'ya ve diğer cümle ashâba -bildikleri- nin sayısınca- salât-ü selâm eylesin. Âmîn!
Rabbimizüzerimizde hakkı olan bütün ulemâ ve meşâyihı tarafımızdan hayırla mükâfatlandırsın.
Özellikle biziAllâh-u Te‘âlâ'ya hidâyet eden ve bize bilmediğimiz nice şeyler öğretenMahmud Efendi(Kuddise Sirruhû)Hazretleri'ne hayırlı uzun ömür, sıhhat-ü âfiyet ve fevka't-tecellî ihsân eylesin.
Âmîn! YâMu‘în! Elfe elfi Âmîn! YâRabbe'l-âlemîn!