Takriz
Cübbeli Ahmet Hoca Efendi
Kur’ân-ı Kerîm’inde: “Allâh’ın mescitlerini ancak, Allâh’a ve o (dünyâ günlerinden) son(ra gelecek mahşer) gün(ün)e îmân etmiş olan, o (farz) namaz(lar)ı dosdoğru kılmış ve zekâtı vermiş olan, (kulların memnûniyetiyle Allâh’ın rızâsı karşılaştığında) Allâh’tan başkasın(ın kızmasın)dan da korkmayan kimseler îmâr eder.”
(et-Tevbe Sûresi:18’den) buyuran Allâh-u Te‘âlâ’ya hamd-ü senâdan ve İbni Abbâs (Radıyallâhu Anhümâ)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfinde: “Her kim kaya kuşunun, yumurtası için yaptığı yuva kadar (küçük) dahi olsa Allâh için bir mescid binâ ederse, Allâh da onun için cennette bir köşk binâ eder.” (Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, rakam:2157, 4/54; İbnü Hibbân, es-Sahîh, rakam:1610, 4/490) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)e, mescidleri maddî ve mânevî mânâda tam mânâsıyla ihyâ eden Ehl-i Beyti’ne ve sâhabesine salât-ü selâmdan sonra!
Bu fakir kardeşiniz 5 yaşından beri 50 senedir İsmâîlağa Câmi-i Şerîfi’ne gidip gelen ve çocukluğu o mescidin bahçesinde geçmiş olan biri olarak bugüne kadar câmi-i şerîfin hazîresinde medfûn bulunan şeyhulislâmlar ve onların âileleri hakkında tafsîlatlı bir mâlûmât sâhibi değildim.
Tabî Mahmud Efendi Hazretleri’nden defâatle dinlediğimiz üzere Şeyhulislâm İsmâîl Efendi Hazretleri’nin fazîleti, büyüklüğü ve câmi-i şerîfin, Ka‘be’nin ölçüleri üzere inşâ edildiği bilgilerine sâhiptim.
1970’ten îtibâren câmi-i şerîf mâmur olduğu için biz harap zamânına hamd olsun ki yetişmemişiz. Lâkin babam Yusuf Ünlü (Sellemehullâh)ın beyanlarıyla; câmi-i şerîfin yıllarca virâne olduğunu, harap olduğunu, sonra kendisinin de gençken câmi-i şerîfin inşaatında hizmet ettiğini, ilk açıldığı dönemde ezan okuduğunu bilmekte ve bu hususta bâzı bilgilere kulaktan duyma yoluyla sâhiptim.
Anladığım odur ki bunca şeyhulislâm gelip geçmiş ise de Şeyhulislâm İsmâîl Efendi Hazretleri’nin farklı bir ihlâsı ve niyeti olmalı ki diğer birçok şeyhulislâmın yaptırdığı mescidler ve hayır müesseseleri yıkılmış hattâ mezarları dahi kaybolmuşken, İsmâîl Efendi Hazretleri’nin vefâtından bir sene önce inşâ ettirdiği İsmâîlağa Câmi-i Şerîfi bugün dahi İslâm’ın ve Müslümanların toplandığı bir merkez hâlinde ibâdetgâh olarak devâm etmektedir. Tabî amellerin kabûlü, bereketi ve devâmı sâhibinin ihlâsına mütevakkiftir.
Alî Haydar Efendi Hazretleri’nin büyük oğlu Şerif Gürbüzler ağabeyimiz ki ben de 5-7 yedi yaşlarımda kendisi câmi-i şerîften çıkarken ayakkabılarını önüne koymakla müşerref olmuştum, işte o zât çok heybetli ve çok saygı değer bir insandı.
Bizim oturduğumuz evin karşısında oturuyordu. İşte rüyâsında o zâta İsmâîl Efendi Hazretleri’nin kabr-i şerîfinden bir kol zûhur ederek Osmanlı şîvesiyle: “Daha ne durursuz, bu câmiyi tâmir etmessiz?!’ diye nidâlar gelince kendisi korkuyla rüyâdan uyanmış ve babası Alî Haydar Efendi Hazretleri’ne giderek bu rüyâsını nakletmiş.
Alî Haydar Efendi Hazretleri de bunun mânevî bir işâret olduğunu ve kendisine duyurulduğunu fehmederek, elindeki imkânı seferber edip Osmanlı’nın son dönemindeki bâzı pâdişahlardan kendisine hediye edilen bir miktar altını da bu uğurda sarf ederek İsmâîlağa Câmi-i Şerîfi’nin îmârını emretmiş. Ondan sonra bu câmi-i şerîf tâmir edilmiş, dizleri tutmadığı hâlde salla taşınarak açılışına kendisi de iştirâk etmiştir.
O sırada Bandırma’da askerlik görevini îfâ etmekte bulunan Mahmud Efendi Hazretleri ile Alî Haydar Efendi Hazretleri mânevî bir şekilde cem edilerek nihâyet Alî Haydar Efendi Hazretleri 1954 yılında Mahmud Efendi Hazretleri’ni İsmâîlağa Câmi-i Şerîfi’nde imam olarak ikāme etmiş, o günden bugüne de câmi-i şerîf ilimlerle, zikirlerle, vaazlarla, nasîhatlerle, hatm-i şerîflerle mâmur olmaya devâm etmektedir.
Allâh-u Te‘âlâ mahşer sabahına kadar İsmâîlağa Câmi-i Şerîfi’ni de diğer câmilerimizi de ilimden, zikirden, salâh ve takvâ sâhibi cemâatlerden mahrum eylemesin. Âmîn!
İsmâîlağa Câmi-i Şerîfi üstâdımız ve pîrimiz Mahmud Efendi Hazretlerimiz’in 55 sene vazîfe yaptığı bir mübârek câmi olması hasebiyle, ayrıca benim 2-3 yaşımdan beri daha yürüyemezken dahi babam tarafından kundakla götürülüp getirildiğim ve talebeliğimi, okumalarımı, okutmalarımı, tedrîsâtımı kendisinde icrâ ettiğim bir câmi-i şerîf olması münâsebetiyle benim için çok farklı bir özelliğe sâhiptir.
Diyebilirim ki hayâtımın anılarının yüzde altmışı, yetmişi bu câmi-i şerîf içerisinde cereyân etmiş veyâ bu câmi-i şerîf ile alâkalı olarak tahakkuk etmiştir. Zîrâ bütün katlarında, hattâ altındaki odalarda dahi unutamadığım nice hâtırâlarım vardır.
Dolayısıyla bu kitap benim için çok daha farklı bir kıymeti hâizdir.
Bu îtibarla elinizdeki eser câmi-i şerîfin bânîsi İsmâîl Efendi Hazretleri hakkında, onun kendisi gibi şeyhulislâm olan iki oğlu, bir torunu ve torunun oğlu hakkında, ayrıca onların eşlerinden, torunlarından o hazîrede medfûn bulunan kadın, erkek zevâtın hâlinden tafsîlatla bahsetmesi hasebiyle kendi sınıfında tek olma özelliğine sâhiptir.
Esere çok emek veren Hasan Kuduoğlu kardeşimizi tebrîk ediyor ve hizmetini takdîr ediyorum. Daha nice bu şekilde hizmetleri, Allâh-u Te‘âlâ’nın kendisine nasîb etmesini yüce Rabbim’den niyâz ediyorum.
Siz okurlarımıza da İsmâîlağa Câmi-i Şerîfi’nin hazîresinden geçerken ve Fâtiha-i Şerîfeler okurken daha şuurlu, daha bilinçli bir şekilde o kıymetli insanlara hediyeler göndermenizi bu vesîleyle tavsiye ediyorum.
Bu ürün için taksit yapılmamaktadır.
-
Kargoya Veriliş
- Saat 14'e Kadar Verilen Siparişler Aynı Gün kargoda
-
Kargo Firması
- Ptt Kargo
-
Kargo Çıkış Bölgesi
- Sakarya
-
Teslimat Detayları
- Siparişleriniz Kargo Yoğunluğuna Göre 3 - 5 iş gününde kapınızda
-
İade/İptal Detayları
- Sitemiz üzerinden satın
aldığınız ürünün hatalı çıkması halinde teslimat tarihinden itibaren en geç 7
gün içerisinde sayfamızdaki online destek bölümünden bizimle iletişim kurmanız
gerekmektedir. Bu bilgileri takiben kargo şirketi ile bize ulaştıracağınız
hatalı ürün yenisi ile değiştirilecektir. Sipariş edilen ürün hatası müşteri
kullanımından oluşmuşsa veya 7 günlük süre içerisinde ürün kullanılmışsa ürünün
iade ve değişimi yapılmaz. Ürün iadesi ve değiştirme şartları olarak, 4077
sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereği uygulamalar esastır.