Yeni Çıkan 3 Büyük Eser
Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in Muhammed ve Ahmed İsm-i Şerîflerinin Husûsiyetleri
Allâh-u Te‘âlâ şöyle buyurmaktadır: ﴿ وَاِذْ قَالَ ع۪يسَى ابْنُ مَرْيَمَ يَا بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَ اِنّ۪ي رَسُولُ اللّٰهِ اِلَيْكُمْ مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيَّ مِنَ التَّوْرٰيةِ وَمُبَشِّرًا بِرَسُولٍ يَأْت۪ي مِنْ بَعْدِي اسْمُهُٓ اَحْمَدُۜ ﴾ “
Hani Meryem oğlu Îsâ (peygamber olarak gönderildiği Yahûdî milletine hitâben):
‘Ey İsrâîloğulları! Gerçekten de ben, kendimden önceki Tevrât’ı
doğrulayan ve ismi Ahmed olup benden sonra gelecek olan pek kıymetli bir Rasûl’ü
müjdeleyen biri olarak Allâh’ın size elçisiyim.’ demişti.” (es-Saff Sûresi:6’dan) Cübeyr
ibnü Mut‘ım (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edildiğine göre; Fahr-i Kâinât
Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurmuştur: عَنْ جُبَيْرِ بْنِ مُطْعِمٍ رَضِيَ اللّٰهُ تَعَالٰى عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ تَعَالٰى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «... أَنَا مُحَمَّدٌ، وَأَحْمَدُ...» “…
Ben Muhammed’im ve Ahmed’im…” (el-Buhârî, es-Sahîh, el-Menâkıb: